Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | geçimini sağlamak için | for a living expr. | ||
This is what Tom does for a living. Tom'un geçimini sağlamak için yaptığı şey budur. More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | (geçimini sağlamak için) atlı yük arabası kullanmak | dray f. |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | geçimini sağlamak için yapılan iş | line of work i. |